İznik gezilecek yerler isimli firma sahibi misiniz ?

Bu isletmenin sahibiyseniz bizimle iletigime geçiniz.

İznik gezilecek yerler İletişim Bilgileri

TELEFON
  • -
Hakkımızda

İznik Tarihçesi
İznik tarihçesi oldukça geniş kapsamlı bir tarih göstergesi olarak öne çıkar. Süleyman şah tarafından alınan Nicaea şehrinin bugüne dönüşmüş tarih dokusudur. 1080 yılında Selçuklunun başkenti olan bu şehir kökeninde ve mimarı özelliklerinde Osmanlı kültürünü çok derinden yaşar. Adı Nicaea anlamını taşıyan iz kısmından geldi ve İznik olmuştur.

İznik gezilmesi gereken bursa medeniyetler şehrinden bir eser olarak bugüne kadar gelir. Savaşlar kaybedilen topraklar ve tekrar kazanılan topraklar olarak da bilinen İznik çok fazla savaşa tanıklık eder. Her bir yapısında Roma – Bizans ve Osmanlı kültürünün izlerini taşıması bu yüzdendir. İznik tarihsel alanlar açısından oldukça zengin bir bölgedir. Surlarla çevrili olmasından dolayı pek çok kapı bulunur.

Savaşlara ev sahipliği yapan ve tarihin en önemli bölgelerinden bir tanesi olan İznik bugüne kadar gelen tarih olgusunu halen içinde yaşatır. Hristiyanlık ve İslamiyet açısından önemli sayılan bu topraklarda Osmanlı dokunuşlarına oldukça fazla rastlanır. İznik tarihî olgu ve dokusu ile tıpkı bir açık hava müzesi gibidir. Bütün tarih doku ve izlerini taşıyan İznik gezilip görülmeye değer bir şehirdir. İznik birbirinden güzel gezilecek yerleri ile yerli ve yabancı turistleri kendine çeken bir yapıya da sahiptir.

Tarihsel ve kültürel alanda pek çok tarihçiye sahip olan İznik bölgesini size ziyaret edebilir buradaki kültürel mirasları yakından inceleme fırsatı bulabilirsiniz. Bursa'nın İznik ilçesi surlarla çevrili olan büyülü yapısı ile adeta bir açık hava müzesini andıran yapısını yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunar.

Siz de bu açık hava müzesini yakından görmek ve gezi rehberinize katmak isterseniz gezilecek alanları tek tek ziyaret edebilir kendinizi tarihin kollarına bırakabilirsiniz.

İznik Nerede? İznik Gezilecek Yerler Neresi?

İznik Bursa bölgesinde gezilecek bir yer olarak ortaya çıkar. Bursa’nın kuzeydoğusu itibariyle ortaya çıkan İznik bölgesinde birbirinden farklı doğal ve tarihsel alanlar bulunur. Bölge olarak da Marmara havzasında yer alarak güçlü bir ilçe olmayı başarır.

Doğal duruşu ve farklı medeniyet yapıları ile oldukça keyifli gezilere elverişli olan bir bölgedir. İznik nerede? İznik Marmara bölgesinde Bursa ilçesi olarak ortaya çıkmış bir gezi ilçesidir. Modern ve doğallığı bir arada bulabileceğiniz bir yapıya sahip olan İznik doğal güzellerini de sergileyen ayrı güzelliklere sahiptir.

İznik tarihsel ve kültürel alanlarıyla da yerli ve yabancı turistlerin uğrak merkezi halindedir. Medeniyetlerin birleştiği bu tarihsel dokuları ile gezilmeye değer bölgeler arasında yer alır. İznik ilçe olarak Bursa’ya bağlı bulunur. İznik gölünden kıyısını taşıyan Marmara Denizi bölgesine yakınlığı ile bilinen bir yerdir.

İznik bölgesel olarak Bursa sınırlarına yakın bir ilçe olarak savaşların ve Roma – Bizans eserlerinin yoğun olduğu bir bölgedir. Osmanlı medeniyeti açısından da büyük önem taşıyan bu bölgenin her bir tarafının surlarla çevrilmesi çok fazla savaşa katıldığı ve halen bugüne kadar içindeki eserleri koruduğu gerçeğini de ortaya çıkarır.

İznik bölgesinde tercih edilecek alanlar içinde farklı işletmeler ile de doğal güzellikleri anında gezebilmek mümkün.. Ayrıca tarihsel dokular için de bir gezi rehberi oluşturan gezilecek yerler listesi ile oldukça keyifli ve uzun bir geziye çıkabilirsiniz.

İznik Ayasofya Orhan Cami

İznik bölgesinin en tarih kokulu ve en eski yapılarından bir tanesidir. Orhan Gazi dokunuşları ile camiye çevrilmiştir.  Eski zaman kültürü denince akla gelen ilk yapılardan bir tanesi olan İznik Aya Sofya Orhan Camii 1331 yılına dayanan bir yapıya sahiptir.

Mimar Sinan eseri olarak ortaya çıkan ve daha sonra Orhan Gazi tarafından cami yapılan bu yapı daha önceleri inşa edilmiştir. Kanunî Sultan Süleyman zamanına dayanan bu yapıda Mimar Sinan işçiliği bulunur.

Tarih yapıları arasında çok çok önemli olan bu yapı oldukça eski bir zamana dayanır. Bizans dönemine kadar dayanan bu yapının mimari yapılarının yenilenen işçiliği oldukça kalitedir. Mozaik yapıları ve taş yapıları ile öne çıkan detayları ile adeta bir tarih mozaiği olmuştur. Camii yapısal olarak halen eski dokunuşlara sahiptir.

İçinde bulunan odaları ve cami içi mozaikleri ile oldukça eski duran bir kültürü gözler önüne serer. Caminin restorasyonu mimar Sinan tarafından yapılsa da zamanla daha da restore edilmeyi başarmıştır. Dış duvarları ve iç tasarımları ile sürekli yenilenen cami de bugüne kalmış eski tarih çizgileri de yer alır.

Caminin etrafında bulunan yerlerin de yıkılarak yeşil alan yapılmasıyla beraber açılan cami galen kullanıma açıktır. Kısmi cami olarak kullanılan yapı bu görevine 2011 yılında başlamış bulunur. Eski kültürlerin yapılarını ziyaret etmek isteyenler için oldukça tarih kokan bir yerdir.


İznik Nasıl Gidilir? İznik Bursa’nın en gezilip görülmeye değer tarih kokan bir şehridir. İznik şehrinin her bir tarafı surlarla çevrilidir. Bu surları çevreleyen kapılar vardır..  Bu kapılar İstanbul, Yenişehir, Lefke ve Göl kapıları olarak her yıl yerli ve yabancı turistlerin de dikkatini çeker. Surları kapıları ve doğal güzellikleri ile İznik gezilmeye değer bir şehir olarak ortaya çıkar. Tarihin simgeleşmiş yapılarını camilerin türbelerini ve doğal kaynaklarını bir arada bulabileceğiniz oldukça geniş bir hazneye sahiptir. Kanyonları, camileri, medrese ve kiliseleri ile en eski yapıların ve Rum-  Bizans kaynağının  bütünleştiği bir yerdir. İznik Bursa merkezli bulunan ve her etrafında sur bulunan gezilmesi gereken bir tarihi şehirdir. İznik Bursa üzerinden Marmara Denizi bölgesi esinden ve kıyılardan hareket edilerek pek çok yönden gidilebilecek bir kolay mevkidedir. Bursa’nın bir ilçesi olarak ortaya çıkan ve Marmara kıyılarının ve Bursa güzergahının içinde bulunan bu şehir ulaşım kolaylığı sağlayan ve kolay bulunabilen bir bölge olarak tarihin bütün dokularını içinde kapsar.

İznik Gölü
Marmara Bölgesi’nin en gözdesi olan İznik gölü büyüklüğü ve kapasitesi ile öne çıkar. Türkiye gölleri ele alındığı zaman en büyük göller arasında da 5. Sırada yer alarak oldukça önemli bir yere sahip olur.

En eski çağlardan bugüne kalmış doğal güzellikler arasında bulunan ve en eski adıyla Askania olan bu gol Marmara bölgesinde bulunur. İznik bölgesinin mutlaka gezilmesi gereken alanlarından olan bu göl oldukça hayran bırakan bir görünüm taşır. Doğayla iç içe olan bu gol civarında göl manzaralı evler ve konaklama alanları da bulunur.

Manzara olarak da oldukça doğal duran sazlıkları,  delta ve girinti çıkıntıları ile doğal bir manzara oluşturur. Konaklama ve gezi yapmak isteyenler için oldukça estetik bir görünüm de ortaya koyar. Göl gezisi sırasında piknik yapmak isteyenler için de ayrı alanlar dikkat çeker. Göl içinde kayıklar ile müthiş vakitler geçirmek de mümkün...

İznik bölgesinde mutlaka ama mutlaka gidilmesi ve görülmesi gereken bu göl hem keyifli bir doğa manzarası hem de doğal bir konaklama sunar.

İznik Müzesi
İznik bölgesinin en çarpıcı ve tarihsel dokularına ev sahipliği yapar. İznik müzesi zamanında Sultan Murat’ın annesi anısına yapılmış olan bir müzedir. Mimarisel olarak çok farklı ve estetik bir dokunuşla tasarlanmıştır.

Ters T planı ile inşa edilmiş olan ve bu eseri ortaya çıkaran estetik güzelliği ile dikkat çeken bir yapı olur. Bina da üç tuğlalı şekilde yapılmış bir özelliği de taşır. Müzenin üzerinde kitabe bulunması da ayrı bir güzelliği öne çıkarır.

Tasarım ve işçilik olarak özel işlemeli ve kubbeli olarak tasarlanan müze de Cumhuriyet döneminde depo olarak kullanılan bir gerçek de ortaya çıkar. Belirli zamanlar da müze olarak kullanılmaya başlanan bu tarihsel yapı çok eski Cumhuriyet zamanlarını çizgileri ile bugüne kadar gelmiş eşsiz eserler arasında durur.

Müzenin içinde sergilenen o dönem eserleri kadar müze bahçesinde de eserler mevcut bulunur. Bu eserler Yunan Roma ve Bizans eserlerin yanında Osmanlı eserlerinin bulunmasıdır. Müze çeşitli restore işlemleri görse bile eski tarihini halen korumaktadır.

Müze olarak kullanılan ve oldukça geniş bir alanda hizmet veren bu bölge İznik gezilerinin vazgeçilmez duraklarından bir tanesidir..

İznik Murat Hamamı

İznik Murat Hamamı bir diğer adıyla da Büyük Hamam olarak bilinir. İznik çevresinde bulunan en gözde ve önemli hamamlar vardır. Bu üç hamamdan bir tanesi olan Murat Hamamı tasarımı ve mimarisi ile dikkat çeker.

Atatürk caddesinde bulanan ve ulaşım olarak da güzide bir alanda bulunan bu hamam iç ve dış tasarımlarıyla dikkat çeker. Çifte hamam olarak ikiye ayrılmış olan hamamın iç mimarisi de göze çarpar. Simetrik dokunuşlar ve istiridye motiflerinin bulunduğu alanlar oldukça dikkat çekici bulunur. Duvar tasarımları olarak da pek çok malzemenin bir arada kullanıldığı görülür.

Kesme taşlar ve molozlar ile sergilenen bu alanlar oldukça güçlü duruşu ile öne çıkar. Taş yapısı olarak Roma ve Bizans kalıntılarını da üzerinde taşıyarak o dönemi simgeleyen özellikleri ile ziyaretçilerin de büyük dikkatini çeker. Ahşap detayları çini özellikleri ve dış tasarımıyla da büyük bir alanda duran bu hamam oldukça büyüktür. Ayrıca hamam içinde İznik minyatürü de bulunur.

Bu görsel alanları ile öne çıkan ve günümüz koşullarında da ziyaret ve kullanıma açık olan bu büyük hamamın güzel bir estetik duruşu da vardır. Büyüklü küçüklü kubbe görünümlü dış tasarımı ile hemen dikkat çeken ve Atatürk caddesi üzerinde bulunan hamamı ziyaret edebilirsiniz.

İznik Çandarlı İbrahim Paşa Türbesi

İznik türbe ziyaretlerinde mutlak gidilmesi gereken türbelerden bir tanesidir. İznik Çandarlı İbrahim Paşa Türbesi Lefke kapısına giden yolda bulunur. Bu türbe oldukça eski ve bir o kadar da farklı yapı taşıyan türbelerden biridir. Üzerinde yazıt bulunan dört mezarı içinde barındıran bir yapıda durur. Bu bölgede bulunan Çandarlı aile türbelerinin en iddialı örnekleri arasında yer alır.

Çandarlı İbrahim paşa mezarı da burada bulunur. Kitabeleri de vardır. Bölgenin içinde kolay bir ulaşıma sahip olan bir türbe olarak ziyaret edecek olanlara da bir kolaylık sağlar. Mezarların üzeri örtü ile örtülmüş olup halen böyle muhafaza edilen yapıya sahiptir. 1429’da Vefat eden İbrahim paşa buraya defnedilir.  Ziyaret açısından bir türbe özelliği yansıtılır.

Halen türbe olarak kullanılan bu türbenin gezilip görülmesi gereken yerlerin başında geliyor olması da o dönemin önemli eserleri arasında yer alıyor olması gelir.

İznik Dikili Taş
Bir Roma eseri olarak bugüne taşınmış güzide bir kalıntı olarak halen gezilmekte ve beğenilmekte olan yerlerden biridir. Bursa İznik bölgesinin güzide yapılarından olan İznik Dikili Taş çeşitli isimler ile de anılır.

Beştaş ve Nişantaşı olarak da adlandırılan ve böyle bilinen bu eser Roma eseri olarak kalıcılığını korur. İznik bölgesinde Elbeyli köyü içerisinde kolay bir yerde bulunur. Elbeyli köyünün içinde zeytin bahçelerinin tam ortasında bulunan bu tarihi eser boy olarak da belirli bir büyüklüğe sahiptir.

Roma yolu üzerinde olduğu da düşünebilen bu eser, İznik bölgesi tarafının 7 km kuzeyinde bulunur. MS. 1. Yüzyıl boyunca C. Cassius Philiscus  anısına dikilen ve olduk süzün olan bir tarih dokusudur. Yapısal ve mimarisel olarak dikdörtgen bir yapı ortaya koyar. Dikdörtgen prizma şekli ile kolayca görülen ve dikkat çeken dokunuşlar taşır.

Prizma özelliği bulunan ve tane taşın üst üste yerleşmiş olan görüntüsüdür. İznik kapılarını C. Cassius ’un yeğenleri veya kendinin yaptırmış olduğu ve bunun üzerine bu anıtın yapıldığı da iddia edilir. Anıt üzerinde sağlam şekilde bulunan beş tane taşın mermer bir yapı ortaya koyduğu görülür. Sağlam görünen bu mermerlerin demir kamışlar ile birbirini tuttuğu ve bu sayede uzun yıllar dayanıklı kaldığı mimar bilginleri tarafından da söylenir. Ayrıca bu dikili taş üzerinde o zamandan kalma yazıların bulunduğu da görülür. Bu yazılar da C. Cassius’un bir oğlu olduğu ve adının; Asklepiodotus olduğu yazar. Asklepiodotus’ un 84 yıl yaşadığı da bu taşlar üzerinde yazı şeklinde bulunur. Anıtın bu özellikleri üzerinde bulunan Yunan kitabeleri ile kanıtlanmış olur.

Dikili taş halen varlığını koruyan ve çok eski zamandan günümüze kalan kültürel bir tarih dokusudur. En eski tarih yapıtı olarak bugüne kalan eserin altıncı bir taşının bulunduğu ama bugüne kadar kalmadığı da bilinir. Bu altıncı taş üzerinde de Nike ve Kartal heykelinin olduğu fakat bugüne kadar dayanamadığı söylenir. İznik gezilerinde en fazla görülmek istenen bu anıt üzerinde bulunan Yunan kitabeleri ile de çok önemli bir eser olduğu görülür. İznik gezileri arasında görülebilecek alanlar arasında yer alır.

İznik Yeşil Cami
Kültürel bir tarihin eserlerinden bir tanesi olarak bölgede bulunan İznik Yeşil Camii kökeni ve tarihçesi ile öne çıkar. Osmanlı dönemi ve mimarisi içinde bir numaralı eserlerden birini oluşturuyor olması da dikkat çeker.

I.Murat zamanından bugüne gelmiş ve o dönemde inşa edilmiş bir yapıdır. Sadrazam olan Çandarlı Halil Paşa tarafından o zamanın en güzide mimarisi ile inşa edilmiştir. Daha inşa devam ederken Paşa’nın ölmesi üzerine bu kıymetli görevi; oğlu Çandarlı Ali Paşa tamamlamıştır. Caminin özel işlemeli kubbe ve minaresi bir mimari de oluşturur. Cami etrafı yeşillendirme yapılarak bugüne kadar korunmuştur.

Gezilecek yerler arasında bulunan bu cami büyük bahçeli ve dış tasarım olarak da oldukça işçilikli bir camidir. İznik Sansarak Kanyonu İznik’te doğal güzellikleri gezmek isteyenler için oldukça güzel bir alandır.

İznik sansarak kanyonu ormanın derinliğinde doğal bir manzara oluşturur. Saklı bir cennet havasında ve ormanın derinliklerinde bulunan bu doğal güzellik kanyonu oldukça büyük ve geniştir. Sansarak köyünde bulunan ve ismini buradan alan bir kanyondur. El değmemiş ve bozulmamış bir doğal güzelliği üzerinde taşır.

Gezi kamp ve diğer sosyal gezi faaliyetleri için vazgeçilmez alanlardan birini oluşturur. Sansarak kötü en eski Osmanlı köylerinden bir tanesidir. Asırlık kabul edilen bu köy gezilecek en doğal mekanlardan biridir. Doğanın en yalın ve manzaralı olan kanyonu büyüklüğü ile de göz kamaştırır. Gezi kültürünü doğanın kollarında yaşamla isteyenler için oldukça doğal bir alandır.

Kamp ve gezilerin vazgeçilmez alanı olan bu kanyon; Osmanlı köyünde yer alır. Siz de bu köyü ziyaret ederek bu kanyonun güzelliklerine tanı olabilirsiniz.

La Cabana İznik
İznik’te öne çıkan ve büyük göller arasında 5. Olan bir göldür. La Cabana İznik gölü büyüklüğü ve manzarası ile gezilecek yerler arasında.. İznik bölgesinin en güzel ve büyük olan gölü ile gezi rehberini tamamlayan güzide ve doğal bir güzelliktir.

Her mevsim güzelliğini ortaya koyan ve zeytin ağaçları içinde bulunan gölün kendine has bir manzarası vardır. Göl kıyısında bulunan çınar ağaçları büyük bir ahenk oluşturur. Tarihin doğa ile kavuşmasını izleyebilmek için oldukça doğal bir manzara taşır. Huzurlu güvenli ve oldukça şirin bir manzaraya sahiptir.

Roma Bizans ve Osmanlı kültürünün çizgilerini taşıyan bir tarihe dokunur. Hristiyanlık ve İslamiyet için önemli olan tarihi üzerinde taşıyan önemli bir dokusu da bulunur. Doğanın bütün güzellikleri ve tarihin dokunduğu çizgileri ile cami ve kiliselerin yanında büyük manzaralı bir ormanlık havası da verir.

Bölge asırlar önce Selçuklu ve Osmanlı imparatorluğu için başkent olduğu da görülür. Bölgenin İznik üzerinde mutlaka görülmesi gereken yerler arasında olması ziyaretçilerin de dikkatini çeker.

İznik Lefke Kapısı

İznik Lefke Kapı bir diğer söylemiyle Şam kapısı İznik doğusunda yer alır. İmparator Hadrianus zamanında yapılan bu yapı o zamanın bütün dolgusunu üzerinde taşır. İznik Kılıçarslan caddesinde bulunan bir kapı olarak tarihe bir simge taşır. Roma döneminin en tarihsel yapılarından olan bu kapı İnşa ve mimarı olarak da güçlü duruşa sahip olur.

Kapı üzerinde bulunan dönemin kaynak kitabeleri ile tarihin özel dokularına da sahip olur. Avlu sistemi ile inşa edilen bu kapı özellikle İstanbul kapı ile çok benzer bir yapı da ortaya koyar. Kapının hemen yanında bir çeşme bulunur.

Bu çeşme Türk çeşmesi olarak adlandırılır. Roma ve Bizans döneminden bu yana kullanılan bir çeşme görevi üstlenerek su aktarımı da yapar.

İznik Nilüfer Hatun İmareti
İznik bölgesinde öne çıkan ve gezilmesi gereken yerlerdendir. Şehrin doğusuna düşen bu bölge de diğer yapılara nazaran eski bir kültür taşır. İznik Nilüfer Hatun İmareti 14. Yüzyıl döneminin öne çıkan ayrıntılarını da üzerinde taşır.

Lefke kapısına olan yakınlığı ile oldukça rahat bulunan bir yapı olarak; Murat döneminin çizgilerini de üzerinde tutar. Şimdilerde müze görevi yapan bu imaret eski kültür yapılarının da başında gelir. Osmanlı mimarisinin en gözde çizgileri ile oluşan ayrıntılı bir yapı olarak gezilmeye değer alanlar içindedir.

İznik Hacı Özbek Camii

Osmanlı dönem eserlerinden biri olan İznik Hacı Özbek Camii 1333-1334 yıllarında inşa edilmiş köklü bir eserdir. Osmanlı etnik bir inşası olarak kare planlı olarak oluşmuş bir yapıdadır. Osmanlı zamanının güzide ve güçlü eserleri ile sekiz metre çapında kubbe inşası da bulunur.

Kubbelerin ve işlemelerin eskiyi yansıttığı bu eserde o zamanın mimarisi de göz önüne alınır. Taş arasına özel olarak serilen tuğla hatıllar ile öne çıkar. Minaresinin olmaması ve sekiz metre kubbeye sahip olan bu eşsiz tasarım, gezilmesi gereken bir sanattır. Tam bir sanat eseri olan dış tasarımıyla da dikkatleri çeken bu cami İznik gezilerinin vazgeçilmez durakları arasında yer alır..

Dış tasarım olarak da kapılardan oluşan bu cami İznik bölgesinin hatırı sayılan Osmanlı çizgilerindendir.

İznik Kalesi
İznik kalesi çok çok eski zamanların bir olgusu olarak tarihin eski kültürü açısından büyük önem taşıyan simgelerinden biridir. M.Ö 258 yıllarına dayanan geçmişi ile köklü ve tarihsel bir kaledir. İznik kalesinin birden fazla kapısı bulunur.

Bu kapılar çeşitli isimler ve tarihler ile anılır.. İstanbul, Yenişehir, Lefke ve Göl kapıları ile birbirinden muazzam detayların olduğu bu kale de özel bir görünüm bulunur. Bu büyük kapılar dışında 12 tali kapısı olan ve oldukça büyük olan bu kale çok geniş bir yerleşke taşır. Uzunluk ve yükselen olarak da oldukça büyük olan bu kapının güçlü duran yapısı 114 tane planlı burç sayesinde olur.

Kalenin bugüne kadar kendini koruması çeşitli restore çalışmalarını da beraberinde getirir. İznik surları bugüne kadar çok kez tadilat ve yenileme ile karşılaşmış ve bu sayede de ayakta durmaya devam etmiştir. Büyüklüğü ve direnci ile öne çıkarak bugüne kadar gelen kale de çeşitli eski dokunuşlar öne çıkar.

İznik gezilerinde vazgeçilmez bir hatıra ve tarih dokusu yakalamak isteyenler için muazzam bir görüntü ortaya koyan bu kalenin çok eski zamanın kültürünü de yansıttığı görülür. Uzunluğu ve yüksekliği ile de oldukça kaliteli duran ve eski zaman taşlarının ve kitabelerinin bulunduğu duvarları oldukça geniş kapılardan oluşan surlarla çevrilidir.

İznik gezileri sırasında vazgeçilmez bir tarih ahengi sağlayan bu kapıların tek tek gezilmesi gerekir. Tarih dokusunun içinde barındıran İznik kalesi her kapısı ve her borç yapısıyla bugüne kadar taşınmış tarihi eserler arasındadır. İznik kalesine ulaşımda çok kolay bir şekilde sağlanmaktadır.  İznik merkezinde bulunan kalenin coğrafi açıdan kolay bir yerde olmasının da gezi rehberi açısından önemi vardır.

İznik gezileri sırasında mutlaka gezilip görülmesi gereken ve çeşitli kapılarından geçirmek istenecek bu güzide eserin milattan önce 258 yıllarından bugüne kadar dayanması da oldukça muhteşem bir tarih dokusunun çizgileridir.
 

İznik Vakfi Atölyeleri
İznik vakfı atölyeleri sanat eserlerini ve çini işçiliğini korumak ve bugünlere taşımak için kurulmuş bir kuruluş vakfiyesidir. 1993 yılında kurulan ve sanatın imgesi haline gelen bu kuruluş bugüne kadar taşınmış bir sanat kültürü oluşturur.

Özellikle İznik çini sanatına ait eserlerin yer aldığı ve Güzide bir şekilde saklandığı gezilmeye açık olan bu alanlarda tarihin doku kültürünü yakalamak ve incelemek mümkündür. İznik çiniciliği yaşatmak ve yeniden oluşturmak ve yeniden ortaya çıkarmak için kurulan bu kuruluşların oldukça kapsamlı çalışmaları da vardır.

İznik bu Türk medeniyet olgusunu tekrar canlandırmak ve ortaya çıkarmak için kurduğu bu kuruluş ile öne çıkmaya ve ziyaretçilerini ağırlamaya devam etmektedir. Eski çini kültürünü taşıyan ve teknolojik gelişmelerin etkilenmeyen sahte ve doğal bir Türk sanatını ortaya koyma amacını taşır. Bu işle bile harekete geçen İznik vakfı atölyelerinde çini işçiliği bozulmadan bugüne kadar devam eden olgularıyla sergilenir.

Özel tasarımlar için işlemelerinde yer aldığı bu atölyelerde sanatın ve kültürün dokularına teknolojinin yeniliklerinden uzak  bir şekilde tekrar oluşmasını da sağlama amacı güder. Siz de İznik ziyaretlerini sırasında bu çini sanatını yakından inceleme fırsatı bulabilirsiniz.

İznik Yenişehir Kapı
Antik Nikaia kentinde güney bölgesinde bulunan İznik Yenişehir Kapı tarih kokan ve şehirlere bağlayan bir kapı görevi üstlenir. Yenişehir kapısı aynı tarzda olan ve tarihi simgelerden olan İstanbul ve Lefke kapılarına da benzerliği ile öne çıkar.

Roma imparatorluğu sürecinden bugüne gelmiş kalıntılar vardır. Yoğun bir yapılaşma kökeninin elde edildiği bu yapılar Nikaia kentinde bulunur. Kent üzerinde güney bölgelerinde geçiş kapısı olarak kullanılır.

Kapının iki bölgesi bulunmak üzere kente bakan kısmı da vardır. Kapalı bir avlu yapısı da bulunan bu kapı oldukça gelişmiş bir tarihi simgelerden de bir tanesi.. Yenişehir kapısının üç bölümden oluşması da göze çarpan detaylar arasında bulunur. Görkem dolu bu sur kapılarını çekici ve estetik tarih dokuları ile yakından takip etmek de mümkün olur.

Roma dönemine ait bu eski yapıların halen korunması da dikkat çeken kültür olaylarından bir tanesidir. İznik gezileri sırasında da ziyaret edilebilecek olan bu kapılar modern bir tarih dokusunu da ortaya koyuyor. İznik gezileriniz de siz de birbirinden farklı kapıları ile şehirleri bağlayan bu kapıların tarihini yakından görme imkanı bulabilirsiniz.

Eşrefzade Camii İznik

Eşrefzade Rumi adına yapılmış bir cami olarak günümüze kadar gelmiş bir eserdir. Bu cami tarihin belirli kalıntıları ile birlikte savaş zamanında yok olmuş yapılan da göstergesi olur. Yunan savaşı sırasında ortadan Kalkan ve sadece minaresi ve haziresi kalan bu yapının gezilip görülmeye değer tarihi eserler arasında olduğu söylenebilir.

İznik’te yaşayan ve belli tarikatına bağlı olan bu zaat üzerine  yapıldığı da bilinen bu eserin Yunan işgaline dayanan kısımları gezilmeye değer hazinelerdir. Bu tarihi eser niteliğindeki caminin ne zaman yapılmaya başlandığı ve ne zaman bittiği konusunda kesin bir bilgi yoktur. Caminin türbe olarak ziyaret edilebildiği kanısı tarih savunucularının ortaya attığı iddialardır. Bu da yapının yapıldığı tarihi dokular konusunda kesin bir hüküm bildirir.

Eşrefzade camii İznik adıyla bilinen cami halen ziyaret edilebilir durumda bulunur. Bu caminin neredeyse 50 yıl öncesine dayanan işleme ve mimari eserleri ile örtüştüğü görülür. Türbenin hemen yanında kişisel eşyaların bulunduğu bir alan da bulunur.

İznik ziyaretleri sırasında mutlaka gidilmesi gereken bu türbede caminin oldukça eski zamanın kalıntılarını taşıdığı da görülür. Siz de izni kesen rehberinize bu camiyi ekleyebilir tarihin çeşitli zorluklarından bugüne kalan eserlerini yakından inceleme fırsatı bulabilirsiniz.

İznik Nicaea
İznik gezilerinin olmazsa olmaz mekanlarından bir tanesi olan İznik Nicaea oldukça geniş bir yayılım gösterir. İznik şehrinin etrafını surlarla çevrili olması buranın özel tarihsel Bir doku olduğunun da simgesi olur. İznik bütün tarihsel ve doğal güzelliklerini tek tek gezmekle beraber buranın kültürel bir miras olduğu da kabul edilir.

İznik bölgesinde gezilmeye değer olan bir alan olarak gösterilen Nicaea bunlardan biridir. Hristiyan dünyası için çok önemli olan İznik bölgesi asırlar öncesinden gelen tarihsel dokularını yitirmemiş ve bugüne kadar taşınmış Güzide şehirlerden bir tanesi olarak göz önüne çıkar. Nicaea içinde gezilecek yerlerden bir tanesi olması içinde barındırdığı tarihsel doku ile alakalı olur.

İznik ziyaretleri sırasında mutlaka gezilmesi ve görülmesi gereken yerlerden bir tanesi olarak öne çıkan bu bölgede tarihin kültürün ve doğal kaynakların bir bütün halinde işlenmiş çerçeveleri bir arada bulunur.

Siz de İznik gezdiğinizde yer vererek tarihsel dokuların eski kültür yaşanmışlıklarının Hristiyanlık ve Yunan mitolojisinin kalıntı eserlerine bir arada rastlama imkanı bulabilirsiniz.

İznik Süleyman Paşa Medresesi Osmanlı tarihinin bir simgesi olarak yapılan bu medrese eski kültür medeniyetlerinin bütün işlevsel kaynaklarını bir arada toplar. Orhan Gazi’nin büyük oğlu tarafından yaptırılmış olan bu medrese tarihsel kültürel ve turistik açıdan büyük bir yere sahiptir. Şehzade Süleyman tarafından yaptırılan ve Osmanlı kültürünün tarihi kökeninin ortaya Seren bu medrese mimari işçilik olarak da oldukça Zengin görünür. İznik Süleyman Paşa Medresesi açık avlulu ve u planlı olarak inşa edilmiş o dönemin mimari eserler arasında en estetik yapılarından bir tanesidir. Tarihsel kimliğini yitirmeyen ve bugüne kadar varlığını koruyan bu medrese gezilebilecek en Güzide mekanlar arasında Osmanlı tarihini en yakından yansıtan bir mimariye sahiptir. Taş duvarlardan oluşan ve ince uzun yapısı ve dikkat çeken bu medrese iyilik gezileri sırasında mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir tanesidir. Uzun zamandır ayakta kalan bu medresenin zaman zaman restore edildiği bilinir. Cephe olarak moloz ve yapısı ile de dikkat çeken medrese oldukça doğal bir mimari ile sergilenmekte.. siz de İznik gezeyim odalarınızda burayı ziyaret edebilir en doğal tarihsel ve mimariesel eserin Osmanlı çizgilerini burada bulabilirsiniz.

İznik Şeyh Kutbuddin Camii i Ve Türbesi
İznik ilçesinde bulunan ve Nilüfer hatun imareti karşısında cami ve türbe olarak ziyareti açık bir mekandır. Türbe üzerinde Mehmet Muhittin defnedilmiş ve mezarı burada bulunmuştur. Cami ve türbe yan yana inşa edilmiş ve İznik bölgesinde gezilecek yerlerden bir tanesi haline gelmiştir. İznik şeyh kutbuddin camii ve türbesi yan yana bulunur. Şey kutbuddin’in oğlu Mehmet Muhittin türbede yatar. Şeyhin doğum yeri ve tarihi konusunda kesin bir bilgi de yoktur. Kare şekilde planlanmış kubbeli bir türbe görünümü vardır. Kubbeyi örtmüş bulunan sağır onikigen bir kasnak üzerinde yer alır. Ve mimariesel olarak oldukça zor ve heybetli bir yapı tasarımına sahiptir.  Kare planlaması öne çıkan bu eser caminin,  kuzey batı çevresinde bitişik kare planlı türbe vardır. Büyük bir pislikle korunan camii 2004 yılında restore edilmiş ve aslında uygun şekilde yenilenmiştir. Türbe ve caminin yan yana bulunması mimarolojik işçiliği ve yapılma dönemi esas alındığında İbrahim paşa zamanında kendisi tarafından yaptırıldığı öne sürülür. Zaman olarak da 1496 yılına dayandığı esası vardır. Caminin İbrahim paşa tarafından bilhassa yapılarak bugüne geldiği öne sürülür. Buna karşılık olarak türbe mimarisinde ise Halil Paşa’nın adı geçer. Siz de İznik gezi planlarına bu cami ve türbeyi katarak kare işçiliğini yakından seyredebilirsiniz.

İznik Senato Sarayı
İznik gezilerinin tarihi ve en eski mitolojik gezi alanlarını oluşturan İznik Senato Sarayı tarihin bilinen en eski karakteridir. Eski Rum yapılarının olduğu ve bilinen bir açıklığı olmayan bu tarihi alan bulunup tekrar özüne dönecek günü de bekler.

Rum dönemine ait çizgilerle beraber buranın nasıl ve ne zaman keşfedilecek olduğu da bilinmez. İznik gölünün derinliklerinde bulunduğu iddiası edilen bu tarihin en iddialı dokusunun keşfedilmemiş olduğu da görülür.

Roma imparatorluğu döneminden bugüne kalan bir yapıda yer alır.. Tarihsel bir keşif için araştırılan bölgede hiç bir imparatorun yaşamadığı da bilinmekte olan olgulardandır.

Harita